deniz hiç birleşmiyor aslında. o, nüfuz eden.
yani kendisini böyle düşünmek istiyor.
bir sakıncası yok.
düşüncesiyle mizahı da bir, mizacı da.
görecek kadar yakınım bu durumda.
ama hangisi daha zor bilmiyorum.
bir zorluk seçmek durumunda mıyım?
değilim herhalde.
hatta, muhtemelen olamam da...
akıp gittiği için.
akıştan gayrı olmadığım için.
haznesinden taşmak onu böbürlendiriyor.
kıs kıs gülümsüyorum.
hince değil ama görebildiğim için.
görmeme izin verdiği filan yok.
ama karşı çıktığı da yok.
görmüyormuş gibi yapmamı istiyordur belki.
"gibi yapmayı" pek beceremem.
gördüğümü biliyor.
ama bu bir oyun değil.
umarım bunu da biliyordur.
bir taş kaç defa seker -en çok- denizin ustunde?