Thursday, February 14, 2008

gözler kamaşmadan


kayda değer yadigarları bir bir örttüm
öpmedim, uykuları kaçardı belki...

,,,

yazı hoyratça kazır bazen
bazen kazıdıkça çıkanı temizler sel
bazen kazıdıkça çıkanı alır yel

yazı iyice kazır bazen
dikiş attırmaya acile filan gidilmez
"hem yarayım, hem bıçak"
sağaltır o kendisini

buraya ne oldu? diye soracaklardır.
sorarlar, durma durma sorarlar.
yara oldu.
a hadi ya... nasıl?

ağırlığı kısalığından bağımsız
duraklığı karmaşadan habersiz
bakışı görüşünden öteye beriye
dili sözünü yutmuş
nefesin yankılandığı
bi sessizlik olur

ne diyim şindi sana?
yara mısın? yaram mı?
bıçak mısın? bıçağım mı?

sussam da olmaz, yanıt beklersin.
sözlüsünden bi yanıt. 
"dolmuşa koşarken düşmüştüm,
küçüktüm, yuvarlandım biraz"
sanırım oldu, çok ikna olmadı
ama soruyu geçtik. 

örttüm onları, örttüm.
sakınan gözleri kamaştırmamayı
çoktan tembihledim.

kazıdıkça öptüm
kaçmadı uykuları
ılık ılık akan bişi vardı yalnız
ona sarmalanmış olmalıyız
uyandığımda öyle kıvrık kıvrıktık