yıllar önce gezdiğim sokakları özlüyorum. başka dillerin sokaklarını. gündelik hayatlarına anlık misafir olduğum insanları özlüyorum. geçip gitmeleri(ni), şöyle kuvvetlice. yüzyıllık binaların taşlarını özlüyorum. sokakların, kaldırımların eğilmiş asfaltlarını.
güne onlarla başlayıp, onlarla devam etmeyi istiyorum yine. aynı şeyleri yapmadan. camların ardında görmek, öğlen yemeğinde karşılaşmak gibi. "bütün gün bu şehirde yürüyebilirim. zaten bunun için burada değil miyim?" sözcüklerinin zihnimde zıplamasını özledim.
zaten hep oradaymış gibi misafir olmayı özledim.
"bir ömürlük misafir" hani...
'perdesiz'
No comments:
Post a Comment