Thursday, June 14, 2007

bi yolculuk oncesi

datca. en son 12 yasimda gitmistim. bizimkilerin ayrilmasindan sonra babamla ve babaannemle ilk yalniz tatil. "genc kizliga ilk adim" ve panik ve denize girememe ve sinir. aktur'da ust komsular... babamin ve simdi de bizim pesimizi birakmayan bir eski sevgili. eski sevgilinin benimle arkadas etmeye calistigi kizlari...

hatirliyorum o zamanlar da severdim yalniz kalabilmeyi. firsat ciktikca yarim adanin tepesine tirmanirdim. manzara hep ne guzeldi ordan. sessizligin ne agir olabilecegini ilk o zamanlar ogrenmistim. asagi inmek uzun isti ve o sessizlige dayanmaya mecburdum. iyi ki mecbur olmusum. kalbin beden sarsan carpmalarindan oturu, tirmanis sonrasi dinlenmek de hikaye olurdu. ama yeniden sahile inip, kalabaligi gorup, onlarin benim az once yasadiklarim hakkinda hic bir fikirlerinin olmadigini duyumsamak ne ukala ama bir o kadar da muthis bir keyifti.

simdi buyuduk. yas otuza ramak kala, hadi ben bir kaybolup gelecem dersem ayip olur. olsun, yine de diyebilirim. bakalim zamanim ve halim olacak mi... dalisin sukuneti, o yogun havada suzulme keyfi bile yeter belki. yolculuk yarin aksam ama ben simdiden heyecanliyim. yola eksik cikiyoruz. ama sanki her yola eksik cikiliyor.

aman cok buyuduk, koca koca laflar eder buluyorum kendimi. disardan nasil gozukuyor bilmiyorum ama ben kendimi buyumus de kuculmus gibi hissediyorum. gormus gecirmis bir cocuk olarak da bu sabah duydugum su sozu kalbime kaziyarak yola cikiyorum: "cok asklarimiz oldu ama hic ayibimiz olmadi."

No comments: